İkinci el otomotiv pazarında geçen sene yaşanan daralmanın ardından gözler bu yıla çevrildi. Araç satın alma taleplerinin ertelemesi sektördeki hareketsizliği tetiklerken, bu duruma paralel olarak Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) indirim beklentisi gündeme geldi. Otomotiv sektörünün en büyük veri ve analiz şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, ÖTV matrah dilimlerindeki oranların düzenlenmesi gerektiğini ancak yalnızca ÖTV’de yapılacak bir düzenleme ile sektörde hızlı bir iyileşmenin yaşanamayacağını vurguladı.
Yalçın, “İnsanlar araç almak için piyasalara yönelik parametrelerin oturmasını istiyor. ‘Döviz kurundaki belirsizlik’, ‘ÖTV’de indirim beklentisi’, ‘kredi faiz oranlarının yüksekliği’, ‘kredi kullanım vade sürelerinin kısa kalması’, ‘sıfır kilometre araç tedarikinin bollaşmaması’ ve ‘insanların araç satın almak istemelerine karşın önlerini göremedikleri için bu kararlarını zamana yayması’ gibi faktörlerin iyileşmesi gerekli. Bu faktörler düzelmediği sürece otomotivde gerçek anlamda hızlı bir iyileşme olamaz” dedi.
Çip krizinin ardından, hammadde sorunu ve üretim kesintilerinin yaşandığı otomotiv sektöründe ertelenen satın alma talepleri de sektördeki hareketsizliği artırdı. Bu kapsamda satın alma taleplerini canlandırmak adına Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirim beklentisi de gündeme geldi. Otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın ise sektörde hızlı bir iyileşme yaşanması için tek başına ÖTV matrah dilimlerinde yapılacak bir düzenlemenin yeterli olmayacağını vurguladı.
“ÖTV indirimi önemli bir faktör ancak…”
Otomobil almak isteyenlerin çok sayıda farklı parametreden dolayı bu ihtiyaçlarını ertelediğini anlatan Yalçın, “İnsanlar araç almak için piyasalara yönelik parametrelerin oturmasını istiyor. Tabii ki ÖTV indirimi önemli bir faktör… Ancak insanların araç alma noktasında beklemelerinin başka nedenleri de var. Bu nedenlerden birincisi; döviz kurundaki belirsizlik, ikincisi ÖTV’de indirim beklentisi, üçüncüsü kredi faiz oranlarının çok yüksek olması, dördüncüsü sıfır kilometre araç tedarikinin bollaşmaması, beşincisi de kredi kullanım vade oranlarında çok düşük kalması. Altıncı neden ise, bütçeleri olduğu ve araç almaya karar verdikleri halde satın almak için bekleyen, bu konuda adım atmayan bir kitle de var. Bu kitle de söz konusu kararlarını zamana yaymış durumda. Çünkü insanlar önlerini net göremiyor. Bu faktörler düzelmediği sürece otomotivde çok çabuk ve hızlı bir iyileşme olamaz” diye konuştu.
ÖTV matrah dilimlerindeki oranların güncellenmesi gerektiğini belirten Yalçın, “Olası güncellemenin ardından yaşanacak fiyatlardaki gerileme hem sıfır hem ikinci el araç fiyatlarına yansıyacak” açıklamasını yaptı. İkinci el otomobil pazarında geçen sene yaşanan daralmanın bu yıla ilişkin yansımalarına değinen Yalçın, “İkinci elde özellikle satış tarafında yüksek maliyetli araçlar var. Otomobil satın almak isteyen tüketici, o yüksek fiyat etiketi konulan araçları almak istemiyor. Tüketici yüksek etiketli fiyatlar nedeniyle alamıyor, ne zaman satıcı fiyatları aşağı çeker, durum o zaman değişir” dedi.
“Sıfır araç tedarikindeki sorun bitmedi ama durum bir nebze daha iyi”
Sıfır araç tedarikinde yaşanan soruna da değinen Yalçın, “Bu süreçte ‘sıfır araç tedarikindeki sorun bitti’ diyemeyiz. Bu sorun devam ediyor ve devam da edecek. Ama bu sorun geçen seneki gibi olmayacak, konu ile ilgili süreç bir nebze daha iyi olacak. Bunu; birçok global üreticinin çok çeşitli aksiyonlar alması sebebiyle oluşan küçük bir iyileşme olarak adlandırabiliriz” açıklamasını yaptı.